Danıştay Kararları

Yurtlarda kalacak öğrencilere yaş şartı hukuka aykırı bulundu

Danıştay 8. Dairesi, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtları Kurumu'na ait yurtlarda otuz yaşından büyük olan öğrencilerin barınma hizmeti alamayacağı kuralını hukuka aykırı buldu.

Davada, Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinin (h) bendinde yer alan “otuzbeş” yaş şartının, 20/04/2023 tarih ve 32169 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle “otuz” olarak değiştirilmesine ilişkin düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştı.

Danıştay: Kural üst hukuk normuna aykırıdır

Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan, 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 184 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ile 188 inci maddesinde ve 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun 46 ncı maddesinde barınma hizmeti sunulacak öğrenciler açısından yaş kriterine yönelik herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığı görülmekte olup; dava konusu düzenleme ile üst normlarda öngörülmeyen bir sınırlamanın getirildiği anlaşıldığından Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinin (h) bendinde yer alan “otuz” ibaresinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

T.C.

DANIŞTAY
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas : 2023/2502
Karar : 2023/2502
Tarih : 26.09.2023

 

İSTEMİN KONUSU:

09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinin (h) bendinde yer alan “otuzbeş” yaş şartının, 20/04/2023 tarih ve 32169 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesiyle “otuz” olarak değiştirilmesine ilişkin düzenlemenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI:

Erciyes Üniversitesi Kamu Hukuku Anabilim Dalı’nda tezli yüksek lisans öğrencisi olduğu, dava konusu düzenleme ile yurtta barınma imkanının elinden alındığı, devlet tarafından öğrencilere sunulan burs ve yurt hizmetlerinde aranacak şartların maddi imkandan yoksunluk ve başarı kriteri olması gerektiği, mülga Yönetmelikte yaş şartı bulunmazken, 2019-2020 eğitim öğretim döneminde konuya ilişkin belirlenen usul ve esaslarda yaş kriterinin “kırk” olarak belirlendiği, 09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği ile yaş kriteri sınırın “otuzbeş” olarak belirlendiği, dava konusu düzenleme ile bu sınırın otuza” indirildiği, dolayısıyla otuz yaşından büyük olan öğrencilerin yurtlarda barınma imkanının kalmadığı, otuz yaş üstü öğrencilerin barınma imkanının elinden alınmasının ölçülü ve orantılı olmadığı, davalı idarece, barınan öğrenciler arasında oluşabilecek yaş farkından kaynaklı sorunları oluşabileceği değerlendirilmekte ise de; kat, blok ve oda düzenlemesi yapılarak gerekli tedbirlerin alınabileceği, yaş sınırı ile belli bir yaş sınırı üzerinde olup yüksek lisans yapan öğrencilerin çalıştığı, belirli bir kazancının olduğu gibi ön kabulün hukuki temelden uzak olduğu, konuya ilişkin olarak benzer mahiyette Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/10/2016 tarih ve E:2016/3762; K:2016/2716 kararıyla üniversiteye girişte yaş şartının getirilemeyeceğine hükmedildiği, düzenlemenin Anayasa’ya açıkça aykırı olduğu, yurt ve burs imkanından faydalanmak isteyen kişilerin başta öğrenci olup olmadıklarının tespiti üzerine maddi imkandan yoksunluğun araştırılmasının gerektiği, düzenlemenin temel hak ve hürriyetlerin ihlali sonucunu doğurduğu ve iptali gerektiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI:

Anayasa’nın 65. Maddesine göre; Devletin, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun olarak öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği, Devletin mali kaynaklarının sınırlı olduğu gerçeğinin Devletin sonsuz harcama imkanı olmadığı anlamına geldiği, dolayısıyla hizmet sunumunda gereksinimlerin önceliği yönüyle değerlendirme yapılmasının gerektiği, Bakanlığın kaynaklarını etkili ve verimli olarak kullanma yolunda benimsediği politika uyarınca dava konusu düzenlemenin hazırlandığı, ayrıca sunulan hizmetin sunumuna ilişkin kriter belirleme yetkisinin takdir hakkı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, onsekiz ve biraz üzeri yaşlarda olan öğrencilerin sayıca daha çok olduğundan hareketle ifade edilen yaş grubunda olan öğrencilerin öncelikli olarak kabulünün söz konusu olduğu, sosyal Devlet olmanın gereği doğrultusunda makul ve objektif kriter getirildiği, bu durumun belirlilik ilkesine de uygun olduğu, dava konusu düzenlemenin hukuka ve mevzuata uygun olduğu, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma için verilen süre geçtikten sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, savunmanın geldiği görülmekle yeniden incelendi, gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 124. maddesinde; “Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.

Hangi yönetmeliklerin Resmi Gazete’de yayımlanacağı kanunda belirtilir.” hükmüne yer verilmiştir.

1 nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin Gençlik ve Spor Bakanlığı başlıklı bölüm altında düzenlenen ve Bakanlığın görev ve yetkilerinin belirlendiği “Görev” başlıklı 184. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde; “Yurt yapmak, yaptırmak, işletmek, işlettirmek, desteklemek ve yurt hizmetlerine ilişkin usul ve esasları belirlemek,” kuralı yer almakta olup; “Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü” başlıklı 188. maddesinde, Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünün görevleri sayılmış olup; buna göre; yurt ihtiyacını belirlemek, yurtların her türlü ihtiyacını temin etmek, yurtların sevk ve idaresini yapmak, öğrencilerin iaşe, ibate ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanması için yurt alanlarında ilgili düzenlemeleri yapmak, yurtlarda barınacak öğrencilerin başvuru, değerlendirme, kayıt ve kabulüne ilişkin esasları belirlemek ve uygulamak, yurtlarda kalan öğrencilerin sosyal, sağlık, kültürel ve eğitim ihtiyaçlarını sağlamak ve ilgili kurumlarla işbirliği yapmak ve yurt hizmetlerini sınıflandırmak, standartlarını belirlemek ve bunların ücret tarifelerini tespit etmek Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğünün görev ve yetkileri arasındadır.

 

351 sayılı Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanunu’nda yurt binaları ve bu binaların arsaları ile öğrencilere sağlanacak beslenme ve barınma yardımına ilişkin temel ilkeler belirlenerek 46. maddesinde bu kanunun uygulanmasına ait Yönetmeliğin Gençlik ve Spor Bakanlığınca hazırlanacağı hüküm altına alınmıştır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında, idari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verileceği kuralı yer almıştır.

09/04/2021 tarih ve 31449 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin (g) bendinde; “Lisans: Ortaöğretime dayalı en az sekiz yarıyıllık bir programı kapsayan yükseköğretimi,”; (ğ) bendine; “Lisansüstü: Yüksek lisans veya doktora öğretimini,” (ı) bendinde; “Normal öğrenim süresi: Öğrencinin öğrenim gördüğü bölümün; hazırlık sınıfları, bilimsel hazırlık, yabancı dil destek birimi ve benzerleri dahil öğrenim süresini,”; (i) bendinde; “Öğrenci: Bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olup yurtlarda sürekli barındırılan kayıtlı öğrencileri, Türkçe Öğretim Merkezi öğrencilerini, uluslararası öğrencileri,”; (j) bendinde; “Öğretim yılı: Yükseköğretim kurumlarının eğitim ve öğretim takvimine göre yurtların hizmete açıldığı ve kapandığı tarihler arasındaki süreyi,”; (k) bendinde; “Ön lisans: Ortaöğretim yeterliklerine dayalı, en az dört yarıyıllık bir programı kapsayan ve lisans öğretiminin ilk kademesini teşkil eden bir yükseköğretimi,”; (l) bendinde; “Örgün eğitim: Öğrencilerin, eğitim-öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları eğitim-öğretim türünü,” tanımladığı ifade edilmiştir.

Yine anılan Yönetmeliğin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinde; “Barınma şartları

 

Madde 6 – (1) Öğrencinin yurtlarda barınması için aşağıdaki şartlar aranır:

a) Örgün eğitim veren bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olması.

b) Öğrenim gördüğü yükseköğretim kurumu veya programının, öğrenci ve ailesinin ikamet ettiği il veya ilçe sınırları dışında bulunması.

c) Taksirli suçlar ile kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlara çevrilmiş veya aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, kasten işlenen bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık, Cumhurbaşkanına hakaret, devletin egemenlik alametlerini aşağılama, Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama, kamu barışına karşı suçlar veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, hayasızca hareketler, uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti, kullanımı, kullanımını kolaylaştırma, kullanmak için satın alma, kabul etme veya bulundurma, haksız mal edinme, şike, teşvik primi, kanuna aykırı olarak spor müsabakalarına dayalı bahis ve şans oyunlarını oynatma, oynatılmasına yer ve imkan sağlama, reklamını yapma veya para nakline aracılık etme suçlarından mahküm olmaması.

ç) Yurt dışında bulunan yurtlarda barınan öğrencilerin öğrenim gördükleri ülke kanunlarına göre taksirli suçlar hariç herhangi bir suçtan dolayı hakkında altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezası ile kesinleşmiş mahkumiyeti bulunmaması.

 

e) Uluslararası öğrencinin, öğrenci belgesi, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından almış olduğu ikamet izni belgesi ile pasaportunun onaylı suretini ibraz etmiş olması.

f) Zorunlu staj hariç brüt asgari ücret tutarının bir buçuk katı üzerinde ücretli bir işte çalışmaması.

g) Kamu personeli olmaması.

ğ) Toplu yerlerde yaşamaya engel olacak seviyede akıl ve ruh hastalığının olmadığına ve bulaşıcı hastalığının bulunmadığına dair beyanda bulunması.

h) Yurt başvurusu yaptığı tarihte otuz yaşını doldurmamış olması.

(2) Birinci fıkranın (b) bendinde belirtilen öğrenci ve ailesinin ikametlerinin belirlenmesinde aşağıdaki haller istisna tutulur:

a) Sağlık kurulu raporu ile %40 ve üzerinde engelli olduğu tespit edilen öğrenciler.

b) Lise ve dengi öğrenimlerini Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde barınarak tamamlayan öğrenciler.

c) Devlet koruması altında olan öğrenciler.

ç) Anne ve babası vefat etmiş öğrenciler.

d) Bakanlık tarafından belirlenen il ve ilçeler.” hükmü yer almaktadır.

 

Anayasa’nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanunların ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, Yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.

Doktrinde yer alan görüş; Türk hukukunda yürütme ve idarenin özerk düzenleme yetkisinin bulunmadığı, bunun türevsel ve bağımlı olduğu, ancak kanundan veya kanunlar bütününden güç alabileceği, hiçbir halde asli (ilkel) ve koşulsuz sayılamayacağı yolundadır. (Lütfi Duran, İdare Alanının Düzenlenmesinde Teşrii ve Tanzimi Tasarrufların Sınırları, İÜHFM, cilt XXX, sayı 3-4, s.466 vd.; Turan Güneş, Türk Pozitif Hukukunda Yürütme Organının Düzenleyici İşlemleri, s.80-86; Sıddık Sami Onar, İdare Hukukunun Umumi Esasları, s.377-378; Tahsin Bekir Balta, İdare Hukukuna Giriş I, s.79-82; Şeref Gözübüyük, Yönetim Hukuku, s.178-179;Turgut Tan, Ekonomik Kamu Hukuku, s.42)

İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır.

Normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.

 

Davalı idarece, Anayasa’nın 65. maddesine göre; Devletin, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun olarak öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği, Devletin mali kaynaklarının sınırlı olduğu dolayısıyla hizmet sunumunda gereksinimlerin önceliği yönüyle değerlendirme yapılmasının gerektiği savunulmaktadır.

Ancak; dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan, 10/7/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 184 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendi ile 188 inci maddesinde ve 16/8/1961 tarihli ve 351 sayılı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurt Hizmetleri Kanununun 46 ncı maddesinde barınma hizmeti sunulacak öğrenciler açısından yaş kriterine yönelik herhangi bir kısıtlamanın bulunmadığı görülmekte olup; dava konusu düzenleme ile üst normlarda öngörülmeyen bir sınırlamanın getirildiği anlaşıldığından Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinin (h) bendinde yer alan “otuz” ibaresinde mevzuata uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan; anılan Yönetmeliğin “Başvuru şartları” başlıklı 6. maddesinde; yurt başvuru şartları arasında, örgün eğitim veren bir yükseköğretim kurumuna kayıtlı olmak, kamu personeli olmamak ve zorunlu staj hariç brüt asgari ücret tutarının bir buçuk katı üzerinde ücretli bir işte çalışmamak şeklinde ilgilinin ekonomik durumunun tespitine yönelik kriterlerin belirlendiği, böylece Devletin, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini yerine getirirken dar gelirli öğrencilerin barınma ihtiyacının karşılanmasına öncelik verildiği anlaşılmakta olup; davalı idarenin bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.

Bu itibarla; 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulmasına karar verilebilmesi için gerekli olan koşulların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1.Gençlik ve Spor Bakanlığı Yurt Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Barınma şartları” başlıklı 6. maddesinin (h) bendinde yer alan; “otuz” ibaresinin YÜRÜTMENİN DURDURULMASI HAKKINDAKİ İSTEMİN KABULÜNE,

2. Kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 (yedi) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na itiraz yolu açık olmak üzere,

26.09.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak: Memurlar.net

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu